Son Yapılan Araştırmalar Işığında COVID-19 Beslenmesi ve Market Alışverişinde Gıda Güvenliği
Güncelleme tarihi: 25 Nis 2020
Dünya Sağlık Örgütüne göre; yeterli ve dengeli beslenen her birey, güçlü bir bağışıklık sistemine sahiptir ve enfeksiyon ve kronik hastalıklara yakalanma riski düşük, sağlıklı bir birey olma eğilimindedir. Nitekim COVID-19 hastalığının klinik seyri, yaşlı bireyler ve kısmen beslenme biçimi ile ilişkili olan diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi kronik rahatsızlıkları olan kişiler arasında daha şiddetli seyretme eğilimindedir (Clerkin et al., 2020). Tüm dünyayı etkisi altında bırakan COVID-19 ile savaştığımız günlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için vücudun ihtiyacı olan antioksidan, protein, diyet lifi, vitamin ve minerallerin işlenmemiş besinlerden yeterli miktarda tüketilmesi gerekmektedir.
Pandemi döneminde; bağışıklığı güçlendirmek için uygulanacak tüm beslenme stratejileri, besin takviyelerinin kullanımı, güvenli gıda tüketimi, mutfağınıza satın aldığınız her gıda için güvenli market alışverişi önerilerine kadar bir bireyin beslenmesiyle ile ilgili serüveninde faydalanabileceği tüm ipuçlarını bu yazıda bulabilirsiniz!

Taze ve işlenmemiş gıdaları her gün tüketmeye özen gösterin
Tüm günü evde geçirmek mutfağa çok rahatlıkla ulaşım ve sık sık atıştırmaya eğilim demektir. Bu olumsuz sonuçlar doğurabilecek davranışınızın önüne geçmek için buzdolabının kapağına ana öğün ve ara öğün saatlerini asmaya ne dersiniz? Sıkıntı veya endişe kaynaklı yemek yeme isteği sizlere ekstra kalori olarak dönecektir. Bu nedenle, iki ana öğün arasında tercih edilen atıştırmalıkları sağlıklı besinlerden seçmeniz hem kilo kontrolünüzü sağlamanızı kolaylaştıracak hem de bağışıklığınızı güçlendirecektir.
Meyve, sebze, kuru baklagiller, kuru yemişler ve tam tahıllı gıdalar ve hayvansal gıdalar ana besinleriniz olmalıdır.
Tavsiye edilen miktarlar
4 porsiyon Meyve
5 porsiyon Sebze
180 g Tam tahıllı gıdalar
160 g et ve kuru baklagiller (kırmızı et tüketimi haftada 1-2, kümes hayvanları tüketimi haftada 2-3 olabilir.)

Örneğin ara öğün için yağlı, şekerli ve tuzlu besinler yerine havuç, kereviz, brokoli ve salatalık gibi sebzeleri hazırladığınız baharatlı yoğurt sosunuz ile renklendirebilirsiniz.
Sebzelerinizi buharda haşlamanız ve kısa süre ısıl işleme maruz bırakmanız, sebzelerdeki vitamin kayıplarını en aza indirecektir.
Yeterli miktarda su tüketin
Su hayattır. Su, kan içindeki bileşiklerin ve besin ögelerinin taşınmasında, vücut ısısının düzenlenmesinde, vücuttan atıkların atılmasında rol oynar. Bir yetişkin günde ortalama 8-10 bardak su tüketmelidir. Siz de su yerine kahve, çay ve meyve suyu tüketsem olmaz mı diyenlerden misiniz? Meyve suyunun yüksek miktarda şeker içeriği nedeniyle yüksek glisemik indeksli gıdalardan olduğu unutulmamalıdır. Yüksek glisemik indeksli gıdalar diyabet gibi kronik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Su en iyi tercih olmanın yanı sıra çay ve kahve gibi içecekleri tüketmekten vazgeçemiyorsanız kafeinsiz olanları tercih etmelisiniz.
Yağ tüketiminizi sınırlandırın
Doymuş yağlar yerine (tereyağı, hindistan cevizi yağı) doymamış yağları tüketin (balık, avokado, sert kabuklu yemişler, zeytin yağı) Kırmızı et yerine balık ve kümes hayvanlarının etlerini tercih edin. Yüksek yağ ve tuz içeren sucuk, sosis ve salam gibi işlenmiş et ürünlerini tüketmekten kaçının. Süt ve süt ürünlerini yarım yağlı olanlarından tercih edebilirsiniz. Trans yağları hayatınızdan uzaklaştırın. Bu işe alışveriş sepetlerinizden işlenmiş paketli gıdalardan uzaklaştırarak başlayın.
Daha az tuz ve şeker tüketin
Hazırlık aşamasında yemeklerinize eklediğiniz tuz miktarını sınırlandırın. Günlük tuz alımınızı 5 g (yaklaşık 1 çay kaşığı) ve altı olmak üzere sınırlandırın. Gazlı içeceklerin tüketiminden kaçının.
Dışarıdan yemek tüketmeyin
Yemek ihtiyacınızı evinizde kendiniz hazırlayarak karşılarsanız, COVID-19 virüsüne maruz kalma ihtimalinizi düşürürsünüz ve diğer insanlarla iletişiminizi azaltmış olursunuz. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, COVID-19’un yiyeceklerin kendisi yoluyla bulaşması muhtemel değildir. Yiyecek teslimatında çalışan bireyler risk teşkil etmektedir. Eğer yiyecek tüketiminizi paket servis aracılığıyla karşılayacaksanız; COVID-19 karton yüzeylerde 24 saat canlı kalabileceğinden, paketli yemek teslim alındıktan sonra karton gıda ambalajının atılması gıdanın bir tabağa aktarılması ve sonrasında ellerin kurallara uygun şekilde yıkanması gereklidir. Ancak bu durumda, enfekte olmuş bir birey tarafından hazırlanmış bir yiyeceği tüketebilme ihtimali her zaman aklınızın bir köşesinde olmalıdır.
Psikososyal Destek
Bağışıklık sistemi sağlıklı beslenmenin yanısıra bireyin psikolojik durumu ile de ilişkilidir. Sosyalleşmenin artması bu zamanlarda çok önemlidir. Aile bireylerinizle en az bir öğünü ekranlardan uzak tüketerek hem sosyal hayatınıza katkıda bulunur hem de ekranla birlikte tüketilen fazla yemeklerin sınırlandırılmasına katkıda bulunursunuz. Stresli hissettiğiniz anlarda hafif bir egzersiz ile rahatlamayı ve kısa bir zaman meditasyon yapmayı deneyebilirsiniz.

Market alışverişimizi nasıl yapmalıyız?
Market alışverişinizi en kısa sürede tamamlamanızı ve ihtiyacınızın dışında ürünleri satın almanızı sınırlamak adına alışveriş listesi yapmanızı tavsiye ediyorum.
Alışveriş sırasında ve sonrasında en çok çekindiğimiz nokta olan yiyeceklere veya paketlerine dokunma ile COVID-19 kaynaklı hastalığa yakalanmış bireyleri ilişkilendiren hiçbir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Ancak açıktır ki, COVID-19 virüsü sınırlı bir zaman dahi olsa yüzeylerde canlı kalabilmektedir. Örneğin, metal ve plastik gibi sert yüzeylerde yaklaşık 3 gün, karton gibi yumuşak yüzeylerde ise yaklaşık 1 gün canlı kaldığı bulunmuştur. FDA, güvenli gıdaya ulaşmak için temizle, ayır, pişir ve soğut olarak 4 adımın takip edilmesini tavsiye etmektedir.
Marketlerde metal gibi yüzeylerde uzun süre canlılığını koruyan COVID-19 için en büyük riski alışveriş sepetleri oluşturmaktadır. Bu nedenle sepetlerde dokunduğunuz her yüzeyi detaylıca silmeniz ve ardından elinizi yüzünüze götürmemeye dikkat etmeniz gerekmektedir.
Covid-19 virüsünün en kolay bulaşı yolunun havadaki damlacık olduğunu her daim hatırlamalısınız. Bu nedenle market alışverişi sırasında görevli kişiler ve diğer müşteriler ile aranızdaki sosyal mesafeyi (yaklaşık 2 metre) korumaya özen göstermelisiniz.
Eve döndükten hemen sonra en az 20 saniye uygun bir şekilde ellerinizi sabunla yıkamalısınız. Corona virüs yüzeylerde hayatta kalabilme yeteneğinin sınırlı olması nedeniyle, marketten alınan gıdalardaki bulaşma riskini en aza indirmenin en kolay yolu, ürünlerin evinizin dışında 3 gün boyunca bekletilmesi olacaktır. Buzdolabında veya buzlukta muhafaza edilmesi gerekli olanlar dışındaki ürünler için balkonunuzda veya bahçenizde bir yer açma vakti gelmiş demektir.
Eğer taze gıdaları pişirmeden tüketecekseniz akan bir suyun altında yıkayabilirsiniz. Meyve ve sebzelerin aynı kabın içinde beraber yıkanması çapraz bulaşı riskini artıracaktır nedenle önerilmemektedir. Sadece su ile yıkamak sizin için yeterli değilse ilk önce bir sebze temizleme fırçası edinmenizi tavsiye ederim. Yanlış duymadınız bir sebze fırçası! Gıdaları bir temizleme fırçası yardımıyla akan suyun altında yüzeylerini kuvvetlice fırçalayın. Daha yumuşak sebzeler için daha nazik davranmalısınız. Bu yöntem yüzeydeki patojenleri uzaklaştırmada etkilidir. FDA, taze sebze ve meyvelerin üzerinde kalıntı kalabileceğinden dolayı sabun kullanımını önermemektedir. Sirke gibi durulama yöntemlerinin virüsleri öldürmede etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
Meyve ve sebzelerden bulaşı en aza indirgemek için kabuğu soyulabilenlerin kabuğunu soyarak veya marul gibi yeşil yapraklı sebzelerin ilk katmanını soyarak tüketebilirsiniz.
COVID-19 virüsü dış yüzeyi yağlı bir membranla kaplı zarflı bir virüstür. Şanslıyız ki, sabun virüsün yağlı membranını parçalamakta çok etkilidir ve su ile birlikte virüsü temizler. gibi hemen buzdolabında muhafaza edilmesi gereken besinlerin kutularının az miktarda sabun ve su ile yıkanması makul bir önlem olabilir.

Bağışıklık sistemimi desteklemek için hangi vitamin ve mineralleri almalıyım?
Bağışıklık sistemini desteklemek için dengeli ve yeterli beslenmek esas alınır. Yani tabağınızda çok çeşitli besin bulundurup tabağınızı renklendirirseniz sağlıklı bir hayat sürmenin adımlarını atmış olursunuz. Özellikle viral enfeksiyonlar üzerinde etkili olduğu düşünülen bazı vitamin ve minerallerin etkinliğini ise gelin beraber inceleyelim.
Yapılan bilimsel araştırmalara göz gezdirelim!
Çinko
Vücutaki tüm hücrelerindeki birçok enzimin bileşenidir ve yetersiz çinko seviyesi bireyin enfeksiyona karşı yeterli bir bağışıklık tepkisi oluşturma yeteneğini kısıtlar (Read, Obeid, Ahlenstiel, & Ahlenstiel, 2019). Çoklu meta analizler ve randomize kontrollü çalışmaların birleştirilmiş analizleri, oral çinko desteğinin akut solunum yolu enfeksiyonlarının görülme oranını %35 azalttığını ve grip benzeri semptomların süresini yaklaşık 2 gün kısalttığını göstermiştir (Hemilä, Fitzgerald, Petrus, & Prasad, 2017; Roth, Richard, & Black, 2010).
C Vitamini
C vitamini birçok enzimin kofaktörüdür. Metal iyonlarını indirgenmiş formda tutarak vücuttaki birçok enzimin işlevini arttırır. Ayrıca bağışıklık tepkisi ile oluşan doku hasarını ve enflamasyonu sınırlar (Chien et al., 2004). C vitamininin etkinliğini; Japonya, Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yaşlı bireyler, genç erkekler ve askerlerde araştıran randomize kontrollü bir çalışmada, solunum yolu enfeksiyonlarının görülme oranının önemli derecede azaldığı görülmüştür (Hemilä & Louhiala, 2013). C vitaminin tavsiye edilen dozu günde 1-3 g arasında değişmesine rağmen, doz C vitaminin etkinliğinin anahtarı gibi görünmemektedir. Tıbbi bir gerekçe olmadıkça C vitaminin 2 gramın üstünde tüketilmesi önerilmemektedir.
D Vitamini
Çeşitli klinik çalışmalar derlendiğinde elde edilen kanıtlar, D vitamini takviyesinin (çoğu virüs nedeniyle olduğu varsayılan) akut solunum yolu enfeksiyonları gelişme olasılığını %12 ila %75 oranında azalttığını göstermektedir (Charan, Goyal, Saxena, & Yadav, 2012; Gysin, Dao, Gysin, Lytvyn, & Loeb, 2016; Martineau et al., 2017). Bu çalışmalar 2009 yılında H1N1 virüsünün neden olduğu mevsimsel ve pandemik gribi içermektedir. Takviyenin faydalı etkisi, her yaştan hastalarda ve önceden kronik hastalığı olan kişilerde görülmüştür (Arihiro et al., 2019). Enfekte olan bireyler arasında 1000 UI ve üzeri dozda D vitamini takviyesi alanlarda daha hızlı iyileşme gözlenmiştir. D vitamini olumlu etkisini, D vitamini yetersizliği olanlarda daha fazla göstermiştir (Zhou et al., 2018).
COVID-19’a karşı besin takviyesi kullanmalı mıyım?
Besin takviyelerinin COVID-19 riski ve şiddeti üzerindeki etkileri hakkında herhangi bir veri bulunmamakla beraber mevcut araştırmalar, bazı besin takviyelerinin, özellikle yetersiz beslenen kişilerde bazı viral enfeksiyonların riskini veya şiddetini azaltabileceğini göstermektedir.
Çinko takviyesi
Çinko, bağışıklık hücrelerinin gelişimi ve iletişimi için gereklidir ve enflamatuar yanıtta önemli bir rol oynar. Günlük çinko ihtiyacınızı dana eti, kümes hayvanı etleri, baklagiller, kabuklu deniz hayvanları, kabak çekirdeği, susam, fıstık, badem, fındık, yumurta, kinoa ve buğday gibi tam tahıllar, patates, yeşil fasulye ve bitter çikolata (kakao) gibi besinlerden kolaylıkla karşılayabilirsiniz. Çinko takviyesi özellikle çocuklarda tavsiye edilmez. Çünkü genellikle o yaş grubunda çinko eksikliğine rastlanmaz ve çok kolaylıkla toksik doza ulaşır. Öte yandan, nazal olarak alınan çinko kalıcı koku kaybına neden olabilir.
C vitamini takviyesi
C vitamini suda çözünür bir vitamindir ve ihtiyaç fazlası vücuttan atılır. Vücudumuz C vitaminini kendisi üretmediği ve fazlasını depolamadığı için besinler aracılığı ile (örn. erik, sivri biber, tatlı sarı biber, maydanoz, ıspanak, kivi, brokoli, brüksel lahanası, limon ve turunçgiller) günlük ihtiyacımızı rahatlıkla karşılayabiliriz. Yüksek miktarda C vitamini takviyesi, sindirim sıkıntısı ve böbrek taşları gibi olumsuz etkilere yol açabilir. Çünkü vücudunuzu bu vitaminin normalden daha yüksek dozlarıyla aşırı yüklerseniz, birikmeye başlayacak ve potansiyel olarak aşırı doz belirtilerine yol açacaktır (Hathcock et al., 2005). Sonuç olarak, sağlıklı bir birey için C vitamini takviyesi almanın gereksiz olduğunu belirtmek isterim. Çünkü taze yiyecekleri, özellikle meyve ve sebzeleri tüketerek hem C vitamini ihtiyacınızı hem de antioksidan ihtiyacınızı kolaylıkla karşılayabilirsiniz.
D vitamini takviyesi
D Vitamini güneş ışığına maruz kalındığında deride üretilir. Kış aylarında bireyler güneşe daha az maruz kaldığı için kandaki D vitamini seviyesi düşük olabilmektedir. D vitaminin COVID-19’un şiddetini azalttığına dair henüz bir kanıt olmamakla birlikte D vitamini seviyesi düşük kişilerde etkili olabileceği düşünülmektedir. D vitamini yetersizliği belirlenmiş bireylerde pandemi süresince bu eksikliğin tamamlanması hayati önem arz etmektedir.
Kış aylarında, yani D vitaminin kanda en düşük konsantrasyonda bulunduğu bir dönemde pandemi başlamıştır. Buna karşın mevsim olarak yaz sonunda olan Güney Yarımküre’de vaka sayısının düşük olduğu gözlemlenmiştir. COVID-19’un bir semptomu olan akut solunum yetersizliği D vitamini yetersizliğinde de görülmektedir. Ayrıca, D vitamini yetersizliği ile de ilişkili olan kronik hastalık ve yaş ile vaka/ölüm oranları yükselmektedir. Bu bilgiler, Covid-19 riskini azaltmada D vitamininin etkinliğini destekleyen kanıtlar niteliktedir (Grant et al., 2020). D vitaminin kanda 30 nmol /L’den daha düşük miktarda bulunması şiddetli yetersizlik olarak tanımlanmaktadır. COVID-19’un en çok etkilediği ülkelerden olan İspanya (26 nmol /L) ve İtalya’daki (28 nmol /L) yaşlı bireylerde kandaki D vitamini miktarları düşük bulunmuştur. Dikkatinizi çekmek isterim bu grup, aynı zamanda COVID-19 için en savunmasız nüfus grubudur (Ilie, Stefanescu, & Smith, 2020).
Birleşmiş Milletler Tıp Enstitüsü 2011’de yayınladığı kılavuzda, kandaki D Vitamini konsantrasyonunu ideal seviyeye getirmek için 70 yaş altı bireylerde günde 600 IU, 70 yaş üstü ve serum D vitamini konsantrasyonu 50 nmol /L’nin üstünde olan bireylerde günde 800 IU D vitamini takviyesi almasını önermektedir. Ayrıca günlük 10000 IU ve altındaki D vitamini takviyesinin ters bir etkisinin gözlemlendiği hiçbir çalışma olmadığını kaydetmiştir yine de üst alım seviyesini 4000 IU olarak belirlemiştir (Ross et al., 2011). Çoğu multivitamin ve multimineral takviyelerinin içinde 1000 ila 2000 IU D Vitamini bulunmaktadır. Bu miktar ihtiyacı fazlasıyla karşılayabilecek ölçüdedir. Koyu tenli insanlarda derideki melaninin ultraviyole ışınlarını bloke etmesi nedeniyle kandaki D vitamini seviyeleri düşük olabilmektedir. Bu nedenle bu bireylerin ihtiyaçları artmaktadır ve bu bireylere günde 4000 IU D vitamini takviyesi gerekmektedir (Grant et al., 2020).
2018 yılında derlenmiş D vitamininin pleiotropik etkisine odaklanan kılavuzlara göre, kandaki D vitamini konsantrasyonunu ideal seviyede (75 nmol/L) tutmak için yaşa, etnik duruma ve hastalık durumuna göre değişmekle beraber D vitamini takviyesi 400-2000 IU arasında önerilmektedir (Pludowski et al., 2018). Magnezyum D vitamininin aktive olmasına yardımcı olur. Bu nedenle, D vitamini takviyesi alan bireylerde ek olarak magnezyum mineralinin (günde 250-500 mg) takviyesi de önerilmektedir (Uwitonze & Razzaque, 2018).
Diğer popüler besin takviyeleri
Siyah mürver özütü (Sambucus nigra)
Uzun zamandır enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan ve popülerliği gün geçtikçe artan siyah mürver (Sambucus nigra), bağışıklık sağlığı üzerindeki etkileri için araştırılmaktadır. Test tüpü çalışmalarında, mürver özü, üst solunum yolu enfeksiyonlarından ve grip virüsü suşlarından sorumlu bakteriyel patojenlere karşı güçlü antibakteriyel ve antiviral özellik gösterir (Krawitz et al., 2011). Dahası, soğuk algınlığının süresini ve şiddetini azalttığı ve viral enfeksiyonlarla ilgili semptomları da azaltmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir (Frøkiær et al., 2012). 180 kişide yapılan 4 randomize kontrol çalışmasında, siyah mürver takviyelerinin viral enfeksiyonların neden olduğu üst solunum yolu semptomlarını önemli ölçüde azalttığını bulunmuştur (Hawkins, Baker, Cherry, & Dunne, 2019). Siyah Mürver takviyelerini almak, viral enfeksiyonların neden olduğu üst solunum yolu semptomlarını azaltabilir ve grip semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Sarımsak
Sarımsak güçlü antienflamatuar ve antiviral özelliklere sahiptir. Lenfositlerin bir çeşidi olan ve viral enfeksiyonlar üzerinde etkili olan doğal öldürücü hücreleri ve makrofajlar gibi koruyucu beyaz kan hücrelerini uyararak bağışıklık sağlığını arttırdığı gösterilmiştir (Arreola et al., 2015; Lissiman, Bhasale, & Cohen, 2014). Ancak, insanlar üzerindeki araştırmalar sınırlıdır. Sarımsaklı brokoli salatası ile bağışıklığınıza destek olurken bir yandan kilo yönetiminize katkıda bulunabilirsiniz.
Kurkumin
Kurkumin zerdeçaldaki ana aktif bileşiktir. Güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve hayvan çalışmaları, bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir (Catanzaro, Corsini, Rosini, Racchi, & Lanni 2018). Ara öğünlerinizi zerdeçallı yoğurtla renklendirmeye ne dersiniz?
Sonuç olarak, şimdi bahar aylarındayız, eğer yapabilirseniz, güneş ışığında açık havada biraz zaman geçirmeye çalışmalısınız (örneğin bahçeniz veya balkonunuz). Bununla birlikte, kendinizi izole etmek zorundaysanız veya dışarı çıkamıyorsanız, sağlıklı bir D vitamini konsantrasyonunu (yetişkinler ve bir yaşın üzerindeki çocuklar için) sağlamak için 400 IU içeren günlük bir takviye almayı düşünebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, fazla dozda alınan her türlü besin takviyesi sağlık açısından risk teşkil etmektedir. Ayrıca hiçbir besin takviyesi COVID-19'a karşı sihirli bir mermi değildir. Dengeli bir diyet sürdürmek, yeterince uyumak, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve sigara içmemek, bağışıklık sisteminizi desteklecek ve enfeksiyon ve hastalık riskinizi azaltmanıza yardımcı olacak en önemli yollardan bazılarıdır. Eğer bir besin takviyesi almaya karar verirseniz, bazı takviyelerin bazı ilaçlarla etkileşime girebileceği veya her birey için uygun olmayabileceği nedeniyle mutlaka kullanmadan önce sağlık uzmanınıza danışmalısınız. Dahası, bazılarının antiviral özelliklere sahip olmalarına rağmen, herhangi birinin COVID-19'a karşı koruyabileceğini gösteren hiçbir bilimsel kanıt olmadığını unutmayın.
Kaynaklar
Arreola, R., Quintero-Fabián, S., López-Roa, R. I., Flores-Gutiérrez, E. O., Reyes-Grajeda, J. P., Carrera-Quintanar, L., & Ortuño-Sahagún, D. (2015). Immunomodulation and anti-inflammatory effects of garlic compounds. Journal of Immunology Research,2015.
Arihiro, S., Nakashima, A., Matsuoka, M., Suto, S., Uchiyama, K., Kato, T., ... & Koido, S. (2019). Randomized trial of vitamin D supplementation to prevent seasonal influenza and upper respiratory infection in patients with inflammatory bowel disease. Inflammatory Bowel Diseases, 25(6), 1088-1095.
Catanzaro, M., Corsini, E., Rosini, M., Racchi, M., & Lanni, C. (2018). Immunomodulators inspired by nature: A review on curcumin and echinacea. Molecules,23(11), 2778.
Charan, J., Goyal, J. P., Saxena, D., & Yadav, P. (2012). Vitamin D for prevention of respiratory tract infections: A systematic review and meta-analysis. Journal of Pharmacology & Pharmacotherapeutics, 3(4), 300.
Chien, C. T., Chang, W. T., Chen, H. W., Wang, T. D., Liou, S. Y., Chen, T. J., ... & Hsu, S. M. (2004). Ascorbate supplement reduces oxidative stress in dyslipidemic patients undergoing apheresis. Arteriosclerosis, Thrombosis, and Vascular Biology, 24(6), 1111-1117.
Clerkin, K. J., Fried, J. A., Raikhelkar, J., Sayer, G., Griffin, J. M., Masoumi, A., ... & Schwartz, A. (2020). Coronavirus disease 2019 (COVID-19) and cardiovascular disease. Circulation.
Frøkiær, H., Henningsen, L., Metzdorff, S. B., Weiss, G., Roller, M., Flanagan, J., ... & Ibarra, A. (2012). Astragalus root and elderberry fruit extracts enhance the IFN-β stimulatory effects of Lactobacillus acidophilus in murine-derived dendritic cells.PLoS One,7(10).
Grant, W. B., Lahore, H., McDonnell, S. L., Baggerly, C. A., French, C. B., Aliano, J. L., & Bhattoa, H. P. (2020). Evidence that Vitamin D Supplementation Could Reduce Risk of Influenza and COVID-19 Infections and Deaths. Nutrients, 12(4), 988.
Gysin, D. V., Dao, D., Gysin, C. M., Lytvyn, L., & Loeb, M. (2016). Effect of vitamin D3 supplementation on respiratory tract infections in healthy individuals: a systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. PloS One, 11(9).
Hathcock, J. N., Azzi, A., Blumberg, J., Bray, T., Dickinson, A., Frei, B., ... & Packer, L. (2005). Vitamins E and C are safe across a broad range of intakes.The American Journal of Clinical Nutrition,81(4), 736-745.
Hawkins, J., Baker, C., Cherry, L., & Dunne, E. (2019). Black elderberry (Sambucus nigra) supplementation effectively treats upper respiratory symptoms: A meta-analysis of randomized, controlled clinical trials.Complementary Therapies in Medicine,42, 361-365.
Hemilä, H., & Louhiala, P. (2013). Vitamin C for preventing and treating pneumonia. Cochrane Database of Systematic Reviews, (8).
Hemilä, H., Fitzgerald, J. T., Petrus, E. J., & Prasad, A. (2017). Zinc acetate lozenges may improve the recovery rate of common cold patients: an individual patient data meta-analysis. In Open Forum Infectious Diseases (Vol. 4, No. 2, p. ofx059). US: Oxford University Press.
Ilie, P. C., Stefanescu, S., & Smith, L. (2020). The role of Vitamin D in the prevention of Coronavirus Disease 2019 infection and mortality.
Krawitz, C., Mraheil, M. A., Stein, M., Imirzalioglu, C., Domann, E., Pleschka, S., & Hain, T. (2011). Inhibitory activity of a standardized elderberry liquid extract against clinically-relevant human respiratory bacterial pathogens and influenza A and B viruses.BMC Complementary and Alternative Medicine,11(1), 16.
Lissiman, E., Bhasale, A. L., & Cohen, M. (2014). Garlic for the common cold. Cochrane Database of Systematic Reviews, (11).
Martineau, A. R., Jolliffe, D. A., Hooper, R. L., Greenberg, L., Aloia, J. F., Bergman, P., ... & Goodall, E. C. (2017). Vitamin D supplementation to prevent acute respiratory tract infections: systematic review and meta-analysis of individual participant data. Bmj, 356, i6583.
Pludowski, P., Holick, M. F., Grant, W. B., Konstantynowicz, J., Mascarenhas, M. R., Haq, A., ... & Rudenka, E. (2018). Vitamin D supplementation guidelines.The Journal of Seroid Biochemistry and Molecular Biology,175, 125-135.
Read, S. A., Obeid, S., Ahlenstiel, C., & Ahlenstiel, G. (2019). The role of zinc in antiviral immunity. Advances in Nutrition, 10(4), 696-710.
Report of the WHO–China Joint Mission on coronavirus disease 2019 (COVID-19). https://www.who.int/publications-detail/report-of-the-who-china-joint-mission-on-coronavirus-disease-2019-(covid-19). February 28, 2020
Ross, A. C., Manson, J. E., Abrams, S. A., Aloia, J. F., Brannon, P. M., Clinton, S. K., ... & Kovacs, C. S. (2011). The 2011 report on dietary reference intakes for calcium and vitamin D from the Institute of Medicine: what clinicians need to know. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 96(1), 53-58.
Roth, D. E., Richard, S. A., & Black, R. E. (2010). Zinc supplementation for the prevention of acute lower respiratory infection in children in developing countries: meta-analysis and meta-regression of randomized trials. International Journal of Epidemiology, 39(3), 795-808.
Uwitonze, A. M., & Razzaque, M. S. (2018). Role of magnesium in vitamin D activation and function. J Am Osteopath Assoc, 118(3), 181-189.
Zhou, J., Du, J., Huang, L., Wang, Y., Shi, Y., & Lin, H. (2018). Preventive effects of vitamin D on seasonal influenza A in infants: a multicenter, randomized, open, controlled clinical trial. The Pediatric infectious disease journal, 37(8), 749-754.
https://www.bda.uk.com/resource/covid-19-corona-virus-advice-for-the-general-public.html
http://homeorchard.ucdavis.edu/8121.pdf